Günlük

Karşısında tek bir ordu, tek bir asker, tek bir devlet olmaksızın, doğrudan sivillerin, henüz anne diyememiş bebeklerin, kumsaldaki çocukların, yüklü kadınların üzerine uçaklarla, bombalarla, yangınlarla giden mel'un Yahudiyi dehşetle, hem acziyet, ama hem tevhid kadar inandığımız Allâhımıza olan güvenle, o değişmez v'adin dolmasına az bir süre kalmış olması umuduyla izliyoruz.

10 seneden fazladır lisanslı olarak ESET ve Kspersky ürünleri kullanıyorum. Şu an işyerinde bireysel ürünlerden Pure 3 ve İnternet Security kullandığım 10 makine var. Henüz geçen hafta birisine pc, laptop ve tableti için 3 kullanıcılı android hediyeli paketten bir tane daha satın aldım. Tavsiyelerimde hep bu yönde. Çünkü bu kadar sene bu iki markadan hiç sıkıntım olmadı. Çoğu kimseye belki komik gelecek ama genelde evde tuttuğum kişisel laptopumda dahi lisanslı pure 3 var. Kısacası iyi bir antivürüs müşterisiyim :)

Efendi Hazretlerimiz (K.S.), teheccüd namazına önden iki rekât kıldığı istiâne namazı ve duasıyla başlıyor, ardından gücü yettiği ve gönlü razı geldiği miktarda teheccüd namazı kılıyor. Eskiden beri kendi sünneti bu şekildedir. Nasıl olduğunun detaylarına gelelim, öğrenip aynen uymaya çalışalım inşeallah.

Kâinâtın Sultanı, Efendimiz Muhammed Mustafâ (S.A.S.) Buyurdular: Kazancın en temizi ve helâli o tüccarın kazancıdır ki; Konuştukları zaman yalan söylemezler, Güvenildikleri zaman onu kötüye kullanmazlar, Satın alırken malı kötülemezler, satarken malı övmezler, Üzerindeki borcu geciktirmezler, alacakları konusunda borçluyu sıkıştırmazlar.

Hazret-i izzet cellet kudretuhu ve allet kelimetuhunun (Allah'ın) inâyeti ve mühr-i sipihr-i nübüvvet ahter-i burc-i fütüvvet-pişvâ-yı zümre-i enbiyâ muktedâ-yı fırka-i asfiyâ Muhammed Mustafâ'nın sallallahu aleyhi vesellem mu‘cizât-ı kesîretü'l-berekâtı ve dört yârinin -ki, Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir- rıdvânullahi aleyhim ecma‘în onların ervâh-ı mukaddesesi mürâfakati ile,

Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizler'e toplam 150.000 askerimiz esir düşmüştü. Bu askerlerden bir kısmı Mısır'ın Iskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'nda hapsedildi. Kampın tam adı "Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Useray-i Harbiye Kampı"ydı. Bu kampta 1918'de Filistin cephesinde esir düşen 16. Tümen 48. Alayı'nda bulunan Osmanlı askerleri tutuluyordu.

Geçenlerde Twitter'da @FefirruuilAllah 1-2 mısraını paylaşınca, eski bir asker olan ve 22 kitabı yayınlanmış şair Cengiz Numanoğlu'nun kısmen bildiğim "Hayvanat Bahçesi" isimli şiirini yeniden okuyasım geldi. Burada şiirin tamamına yer vermek istiyorum.

22 yıl önce, Azerbaycan Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı'da (Xocalı), tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen vahşetin akıllarımıza kazınmış, silinmesi mümkün olmayacak bir şekilde duruyor. Sene-i devriyesinin geldiği şu günlerde, anlatmaktan imtina edilecek derecede vahşet içeren onlarca Ermeni katliam hikayelerinden biri Hocalı'da gerçekleşti. Gözü dönmüş ermeni, zulmü bir kez de Hocalı'da gerçekleştirdi. Hepimizin bildiği, Ermeniler tarafından hamilelerin karınlarının deşildiği, çocuk-bebek demeden, baltalarla işkencelerle, gözlerin oyularak, kulakların-burunların kesilerek zulümle şehid edilen müslüman Türklerin hikayelerine Hocalı'da sadece bir yenisi eklenmişti.