Bugün öğlen saat 3’e 10 ya da 5 vardı, 3 haberlerine bakmak için internetten tv açtım. Uzun uğraşlar sonucu ses seviyesinde sorun olan 24 TV yayınına bağlandım. 14:30 itibariyle Hollanda tarafından, 14:40 itibariyle ise Ulaştırma Bakanlığımız tarafından THY‘na ait bir uçağın Hollanda’nın Amsterdam kentinde düştüğü haberlerinin verildiğini söyleyen haberleri yakaladım. Hava limanına inmek üzereyken düştüğü kaydedilen uçakta mürettebat ve yolculardan ölenlerin olduğu da belirtiliyordu.
Aslında bir uçak kazasından çoğu zaman beklenmeyecek şekilde az sayıda ölü olması kötünün iyisi gibiydi. Söylenen 9 ölü ve 50 yaralı dışında yaklaşık 70 kişinin burnu kanamadan kurtulmuş olması sevindiriciydi. Bu yazıyı yazdığım sıralarda rakamlar kesinleşti, 127 kişinin bulunduğu uçak9 ölü ve 84 yaralı bildirildi.
Uçak kazasıyla birlikte spekülasyonların da ardı arkası kesilmedi. En kötü uçak şirketlerinde, dolmuş-otobüsvari gerçekleştirilen uçuşlarda dahi olması mümkün görünmeyen ihtimaller soruluyor, ciddi ciddi cevaplar aranıyor. Yabancı kanallar kesintisiz yayınla Hollanda’dan haberler aktarıyor.
Uçuş Kaptanı, yardımcı pilot vs elbette Türk Hava Yollarının bilinen titizliği içerisinde oluşturulmuş bir kadrodan. Kaptan Pilot’un 15.000’saati geçen tecrübesi var.
Uçak üçe bölünmüş…
Tam da yeni reklam kampanyasıyla büyük yatırım yapan bu büyük rekabet sektöründe Türk Hava Yollarına ait uçağın düşüşünün, bazılarının ağzını sulandırdığı görülüyor.
Kazanın sebebi elbette yine belki aylar sonra belli olacak. Üstelik kazanın Hollanda’da olması bu araştırmalarda Hollanda’ya bağımlı olmayı gerektirecek ve belki kendi özgün araştırmalarımız daha da fazla zaman gerektirecek.
Her ne olursa olsun “yakıtı bitti” gibi komedi spekülasyonlar, dünyada prestij sahibi bir hava yolu şirketi olan THY için olumsuz etki getirecek.
Bakalım olumsuz etkiler Kevin Costner’li kampayayla ne düzeyde yarışacak.
Büyük geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerimi bu vesileyle bildirmek isterim.
