İktibâs

Ana sayfa İktibâs

İktibas Kategorisi

Alıntı Makaleler ile oluşturulan İktibâs kategorisinde, çeşitli konularda olmakla birlikte, özellikle tasavvufi ve îtikâdî, hadis, tefsir, fıkıh alanlarında alıntı makale ve reddiyelere yer veriliyor. Kategoride yer alan makalelerin tamamı alıntıdır. Yazarlarına yazı içerisinde yer verilmiştir. Makaleler internette ilk elden yayınlanmış ise alıntı adresine de yer verilmiştir.

Neden İlmî İktibâs

Kur'ân'ın kendisi olan Ehl-i sünnet inancının yıpratılmasına karşı mücadele veren âlimlerimize ve dolayısıyla Allâh'ın celle celâluhû dînine yardımcı olmak için bu kategoriye yer veriyorum.
Selef ve Selefilik Hakkında

Selefîlik Nedir? Selefî Kimdir? Selefi İtikâdı Hakkında

Bu yazıda, selefi akımının çıkışı, dayanakları ve bugünkü durumunda ehl-i sünnet dışına çıkış sebepleri, Vahhabîlik ile ilişki ve benzerliği, gerçek selefilik ve gerçek selefiler, selefi itikadında ehl-i sünnetle ihtilaf eden konular değerlendirmeye alınıyor. Dr. Ebûbekir SİFİL Hocaefendi kaleme aldığı yazıda, selefi görüşleri, temsilcileri ve onların tenkidinin müstakil kitaplar olabilecek önemde olduğuna değinirlen, bu yazıda ise ana hatlarla kısa değerlendirmeler yaptığına değinmiş. Selefilik hakkında bakış açımızı doğrultmak için yeterli, mücadeleye başlangıç için ise ideal bir kaynak olmuş.

İsm-i Azam Kitabı, 50. Sayfa, 25. Dua Arapça ve Türkçe

İsm-i Âzam Duası Kitabı 50. Sayfa 25 Nolu Dua

Cübbeli Ahmet Hoca Efendinin cezaevindeyken bizlerden de okumamızı istediği, aynı zamanda yakın zaman evvel yayınladığı İsm-i Âzam Duası kitabında yer verdiği dulardan biri olan, Yûsuf es-Sıddîk (a.s.) tarafından okunduğu rivayet edilen bu duanın cezaevinden kurtuluşa sebep olduğu bildirilmiştir. Rivayete göre Yûsuf es-Sıddîk (aleyhisselam) hapiste bazı dualar yapmış ve bu dualar onun halâsına (kurtuluşuna) sebep olmuştur. O dualardan biri şudur:

Şefaat Yâ Resulallah

Tevessülü İnkâr Edenlere Müteessif Bir Yazı

Tevessülü inkâr edenler için kötü, şüphe edenler için ise aydınlanmak üzere iyi bir yazı. İnkâr edenler için neden kötü olsun derseniz, inkârzıların hüccete kulak tıkamasındandır. Onlar delillere düşman, kör taklitlere dosttur. Bu yazı, İsmâilağa Cemaatinin önde gelen ismi, ehl-i sünnet müdâfii hocamız, büyük âlim Cübbeli Ahmet Hoca Efendi tarafından birkaç sene evvel yayınlanmıştı. Yazıda tevessülü inkâr edenlerin çürük düşüncelerinin, hocamızın hatırlattığı delillerle ne denli mesnetsiz olduğu, tevessülün varlığı ve hak oluşu hadisler ışığında açıklanıyor.Allah hidayet yoksunlarının kalplerini kurtasın, hidayet nasip etsin. Yazı aynen kopyalanmıştır.

Yılbaşı Yılan Başı

Allâh Te'alâ Âli 'İmran sûresi 105. âyette buyuruyor: Kendilerine apaçık deliler geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. Efendimiz Muhammed Mustafa sallallâhu 'aleyhi vesellem de buyuruyor: Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır (Ebû Dâvud, Libas). Yahudi ve hristiyanlara benzemeye özenmeyin (Tirmizi, İstizan 7, Edep 41). Müslümanın yılbaşı, Zilhiccenin son günü akşamından sonra gece ile başlayan; Muharrem ayının 1. günüdür. Üstelik önemi anılan hicret, kaçınılan, sakınılan da ehl-i kitap (Yahudi ve hristiyanlar) ile müşriklere benzemektir.

Nûr Sûresi, 31. Âyet-i Kerîmesi, Meâli, Tefsirli Meâli

Allâh-ü Te'âlâ Kur'ân-ı Kerîm'de bizlere Nûr Sûresi 31. âyetiyle örtünme mahremlik ilişkilerini açık ve tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde bildiriyor. Nûr Sûresi 31. âyetinin meâli ve tefsirli meâline bakarak, uyulması farz olan, dolayısıyla öğrenilmesi de farz olan bu konudaki bilgimizi tazeleyelim. Ayet meâlen şöyle: İmanlı kadınlara de ki; gözlerini yumsunlar ve tenasül uzuvlarını korusunlar. Kendilerinden görünenler dışında ziynetlerinimeydana çıkarmasınlar, kendilerinden görünen şeyler dışındasüslerini açığa çıkarmasınlar. Örtülerini başlarından doğru yakaları üzere atsınlar. Ziynetlerini açmasınlar, ancak kocalarına veya babalarına yahut kocalarının babalarına ya da oğullarına veya kocalarının oğullarına yahut erkek kardeşlerine ya da erkek kardeşlerinin oğullarına veya kız kardeşlerinin oğullarına yahut kendi kadınlarına ya da sağ ellerinin mâlik bulunduklarına veya erkeklerden ihtiyaç sahibi olmadıkları halde peşe takılanlara yahut kadınların avretlerinden haberleri olmayan o çocuklara müstesnâ. Gizlemekte oldukları o ziynetleri bilinsin diye ayaklarıyla da vurmasınlar. Ey mü'minler. Hep birlikte Allâh'a tevbe edin. Ta ki siz felaha erabilesiniz.  

Dövme Caiz mi Günah mı, Dövme Sildirmek

Dövme Yaptırmanın Hükmü Nedir, Dövme Caiz midir?

İnsanların genelinde bulunan, dikkat çekme, kendini kanıtlama, karşı tarafı etkileme ve kendi kişiliği hakkında mesajlar verme yani kısaca farklı olma özlemi, tarih boyunca insanların birtakım eylemler yapmasına sebebiyetler vermiştir. El, kol, ayak, sırt gibi vücudun herhangi bir yerine birtakım motif ve yazıların işlenmesiyle yapılan dövmelerde bu özlemin neticesidir.

Bankalarda Altın Hesabı, Vadeli Altın Almak Caiz mi?

Altın Hesabı Alışverişi Haram mı Caiz mi?

Özellikle son zamanda, fazisiz işlem yaptığını beyan eden finans kurumlarının ardından faizli bankalarda bile altın hesabı, altın fonu, altın kâr payı, artan altın hesabı, altın emeklilik gibi türlü altın hesaplarının satışı yapılmaya başlandı. Bu yol ile halkın elindeki altın fiziki olarak toplanmanın dışında, fiziken elde olup olmadığı bilinmeyen altının da hesap üzerinde vatandaşa satışı yapılıyor.

Hilali Görmek Yerine Hesap Yapmak

Hilali Görmek Yerine Hesap Yapmak

Her yıl Ramazan ayı yaklaşırken söz konusu olan şey İslâm dünyasında ihtilafa da konu olan "hilalin göülmesi" meselesi. Miladi takvim güneş hesabına göre...
Zekât Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Zekât Hakkındaki Mes’eleler

Zekât; dinî, ahlakî ve hukukî boyutları başta olmak üzere çok yönlü bir ibadet, bir yükümlülüktür. Bu yapısıyla zekât, bireysel, toplumsal, ekonomik ve hukukî...
Fıtratı Tağyir Risalesinde Sakal Bahsi

Fıtratı Tağyir’de “Sakal” Bahsi

İmam ve Muhaddis Allame Şeyh Zekeriyya Kandehlevi (Rahimehullah) “Vücüb-u i’fa-il Lihye” isimli eserinde şöyle buyurmuştur: "Sakal traşı, Allah’ın yarattığını bir nevi değiştirmektir.” Nitekim...