Günlük

Elbette mantı sevmeyenler de var. Ancak sanırım sevenleri fazladır...en azından benim etrafıma bakarak yaptığım yorum bu. Mantının en meşhuru Kayseri'de yapılanı. Kayseri mantısının hamurunda falan bir özellik mi var onu bilmiyorum. Yalnız iyi bir el mantısının 40 tanesi bir sevis kaşığına sığar denir. Bu bir efsane sanırım. Gerçekten mi geliyor, yoksa mantıyı herkesten çok seven birinin umudundan mı üremiş bilinmez. Velhasıl mantının iyisi küçük olanı. Şimdi mantı nasıl yapılır bir bakalım. Vereceğim tarife göre siz de mantı yapabilirsiniz. Yalnız ben vereceğim tariften kaç porsiyon çıkar bilemiyorum. Bunun iki sebebi var; biri benim çok yiyen biri olarak kendime göre yapıyor olmam, diğeri ise bunu okuldan ya da evden değil yaparak öğrenmiş olmam. Yaklaşık 4 kişilik diyelim, hamurdan siz çıkartırsınız miktarı.

Dünya havai fişeklerle, katiller topla tüfekle kutluyor yılın başını. Hani şu sadece insanoğlunun ürettiği takvimden ibaret olan yılın başını. Eğlenmek için bir fırsat, heyecan duymak için bir bahane bilinmiş. Herkes kendince kutlamış, kimi diğer günlerden ayırmamış. Kendimi bildim bileli herhangi bir tatil gecesinden fark olmadı yılbaşının. Bir cuma-cumartesi gününden farkı olmadı. Aslında sözkonusu etmek istediğim şey benim yılbaşım değil. Yılanın başı kıvamında bir şeyler asıl.

Kâinâtın Sultanı, Efendimiz Muhammed Mustafâ (S.A.S.) Buyurdular: Kazancın en temizi ve helâli o tüccarın kazancıdır ki; Konuştukları zaman yalan söylemezler, Güvenildikleri zaman onu kötüye kullanmazlar, Satın alırken malı kötülemezler, satarken malı övmezler, Üzerindeki borcu geciktirmezler, alacakları konusunda borçluyu sıkıştırmazlar.

Bugün öğlen saat 3'e 10 ya da 5 vardı, 3 haberlerine bakmak için internetten tv açtım. Uzun uğraşlar sonucu ses seviyesinde sorun olan 24 TV yayınına bağlandım. 14:30 itibariyle Hollanda tarafından, 14:40 itibariyle ise Ulaştırma Bakanlığımız tarafından THY'na ait bir uçağın Hollanda'nın Amsterdam kentinde düştüğü haberlerinin verildiğini söyleyen haberleri yakaladım. Hava limanına inmek üzereyken düştüğü kaydedilen uçakta mürettebat ve yolculardan ölenlerin olduğu da belirtiliyordu.

Hayda ! Nereden çıktı çelik melik, çanak çömlek dediniz büyük ihtimalle. Ben de yazacağım konuyu bilmeme rağmen başlığına karar veremediğim için böyle yazıverdim işte. Mutfaktan yazacağım bu yazıyı. Çelik tencere ve yan ürünleri hakkında, çoğu zaman kullanma kılavuzu bulunması gerektiğini düşünmeme sebep olan özelliklerden bahsedeceğim. Çelik tencerenin de kullanım kılavuzu mu olur demeyin. Bakın ne özellikleri var gerçek anlamda bir çelik tencerenin ve yan ürünlerinin. Belki de kimisine şaşıracaksınız.

Bir-iki gün evvel şu konuda İstanbul için 2010 yılı Ramazan imsâkiyesini paylaşmış ve o yazıda bunun devamını da paylaşacağımı belirtmiştim. İşte yine aslında ramazan.biz için hazırladığım Ankara için 2010 yılı Ramazan İmsâkiyesini burada paylaşıma sunuyorum. Bu imsakiye dosyası da diğeri gibi resim tabanlı olup filigran içermediğinden kendi sitelerinizde kullanabilirsiniz. Altındaki imza kısmını kırpmak ya da olduğu gibi kullanmak size kalmış. Ne kadar emek vermiş olsam da bu benim sahipleneceğim bir şey değil. Zaten başka şeyleri sahiplenerek de hata ediyoruz. En azından bunda etmemiş olayım. Mutlak sahip Allah değil mi ? "Benim" dediğimiz her şey üzerinde ancak cüz'i irade denen ve bize bahşedilmiş bir tasarrufumuz var.

Evet efendim, Ramazan ayında mutfağa biraz daha özen verdiğimden bahsetmiştim. Mutfaktan kasıt boğaz olacaktı. İftara saatler varken, belki de hepsi yarım-bir saat içinde tamamlanabilecek şeyleri bile hazırlamaya başladım ay boyunca. Aslında yemek yapmadığım  zamanlar da aynı saatleri iftarda hazırlanacak sofrada bulunacakları planlamakla geçirirdim. Bu Ramazan ise yemekler ellerimden öptüğünden durum biraz değişti. Şimdi daha evvel karnıyarıkta olduğu gibi biber dolmasının nasıl yapıldığına bakalım. Biber derken, elbette yanında domatesler de var. Aman ha, biberler ne kadar küçük olursa o kadar güzel olur. Buyrun mutfağa:

Az evvel r10 forumlarında bir üyenin paylaşımı ile farkettiğim ilginç bir durumu paylaşmak istedim. Şöyle enteresan bir durumu günlük üzerinde kayda alayım dedim. Google Translate hizmetini biliyorsunuz. Bir çok dilde karşılıklı çeviri yapan projeye Türkçe dili bu yıl içerisinde dahil olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. Artık İngilizce bir web sitesini İngilizce'den Türkçe'ye çevirebilirsiniz.